16 Ağustos 2011 Salı

Gelecekte neler olabilir?

Uçan Otomobiller

Düşünsenize; otoyolların yeşil alanlarla kaplı olduğu, bisikletin altında kalmadıkça ezilme tehlikesinin olmadığı bir dünya sizce de mükemmel olmaz mıydı?


Neyse ki uzmanlar bir süredir bu fikir üzerinde çalışmalar yapıyor. Uçan araba konseptine en yakın araçsa şimdilik Terrafugia Transition. Tasarım olarak uzay çağı otomobillerini pek andırmasa da Terrafugia'nın en büyük özelliği, bir düğme ile kanatlarını açarak uçak moduna geçebilmesi. Karada saatte 200 kilometre hız yapan araç, havada 220 kilometre hıza ulaşabilecek teknolojiye sahip. Yani çok kısa bir gelecekte arabamıza atlayıp havaalanına gitmek, oradan da istediğimiz yere yine kendi vasıtamızla ulaşmak mümkün olabilecek. Peki bu araçları yollarda görebilmek için daha ne kadar beklememiz gerekiyor? Belki de düşündüğümüzden çok daha yakın bir gelecekte ayaklarımızı yerden kesen bu otomobillerle tanışabileceğiz; çünkü kulağımıza gelen haberlere göre Terrafugia'nın seri üretimi Türkiye'de "Planet Green" adlı bir şirket tarafından gerçekleştirilecek. Onun için 200 bin dolar biriktirmek için biran önce kolları sıvasanız iyi olur.



Transatlantik Tüneli

Eğer bu hayal gerçekleşirse, Atlantik Okyanusu'nu aşabilecek devasa bir denizaltı tüneli sayesinde Londra'da kahvaltı edip, öğle yemeğini Times Square'de yemek mümkün olabilecek.

Bununla birlikte Jules Verne'in büyük eserinden esinlenmiş gibi duran projenin önünde şimdilik çok sayıda teknik engel var. Projede, Londra- New York arası 5500 km'lik mesafenin tüp geçidin içinden geçecek ve saatte 8000 km hıza ulaşabilecek manyetik bir trenle bir saatte kat edilmesi amaçlanıyor. Bununla birlikte tüp geçidin okyanus yüzeyinde oluşabilecek fırtınalardan, hareket halindeki gemilerden ve Atlantik Okyanusu dibindeki yüksek basınçtan etkilenmemesi gerekiyor. Kısacası üzerinde yıllardır konuşulan projenin gerçekleşebilmesi için hem çok para hem zaman hem de emek harcamak gerekiyor. Üstelik de ses duvarını aşabilecek hızlara ulaşan hipersonik yolcu uçaklarından bahsetmeye başladığımız bir çağda. Yani transatlantik tünel projesi şimdilik ne yazık ki boş bir hayal gibi görünüyor.


Görünmezlik Pelerini

Herkesin saklamak istediği şeylerinin olduğu bir dünyada kim bir görünmezlik pelerinin arkasında Harry Potter gibi aniden yok olmayı istemez ki?

Günümüzde askerlerin kamuflajı ve çok daha zırhlı araçların yapılması için özellikle askeri alanda bu konuya ilgi büyük. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar, insan saçının onda biri genişliğindeki mikroskobik objeleri gizlemeyi başarmıştı. Fakat Birmingham Üniversitesi'nde geliştirilen, aynaya yerleştirilerek oluşan kalsit adlı bir kristal prizma sayesinde ilk kez insan gözünün görebileceği boyutlarda bir obje, bir ataç yok edildi. Kalsitin ışığı bükme özelliği ve iki ışına ayrılması sonucu oluşan göz yanılsamasının objeleri görünmez kıldığını belirten uzmanlar, kristal pelerinin saklayacağı objeden 20 kat büyük olması gerektiğini açıkladılar. Şu an doğada insan vücudunu gizleyebilecek boyutlarda kalsit kristalleri var olsa da, daha kompakt bir görünmezlik pelerini geliştirmek için halihazırda çalışmalar yapılıyor. Yani belki de birkaç sene içerisinde biz de Harry Potter ve arkadaşları gibi görünmezlik pelerinlerimizi takarak saklambaç oynayabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder